24 Ekim 2010 Pazar

HAFTA SONU

Bir haftayı geride bıraktık:)
cumartesi ve pazar akraba ziyaretleri yaptık,memnun olduk memnun da ettik bayram ziyaretlerine benzedi,bizim bayram erken geldi genelde biz bayramlarda memleket de oluyoruz bu bayram neredeyiz bilinmez...
Eşime yeni araba alındı (şirket) bu hafta sonu onu denedik çok güzel güle güle binsin
binelim,
AUDİ A4 2000
iyi arabada iyi oluyor ama ben kendi arabamıda seviyorum hyundai 2003 model tek ben sürüyorum çok şükür kazası yok az binilmiş senesi belki eski olabilir ama az kullandım 7 sene de 45000 km de...
Bu hafta sonu İstanbul da düğün var eşimin kuzeninin kızı bizde gidip hem düğün hem de çoçuklarımızı göreceğiz inşaallah..
Biraz yemek pasta yapıp götürmeyi düşünüyorum,büyük oğlum elmalı pastayı sever,etli yaprak sarması yapacağım, beğendik marketden şebit alacağım kıymalı iç harcı hazırlayıp yağlama yapacağım,kabak tatlısı ve daha aklıma ne gelirse:)

skype yi ayarladım kuzularımla görüntülü komuştum sanki aynı evin içinde gibi oldular seslerini duydum bize de değişiklik oldu....
Bu hafta gezmelerim var, kursum var, hafta sonu da İstanbul bekle bizi geliyoruuuuz....
Kalın sağlıcakla...

22 Ekim 2010 Cuma

AKILSIZ BAŞIN CEZASINI AYAK ÇEKER


BUgün bu sözü yalancı çıkarmayacak iş geldi başıma
bakın anlatayım:

Sabah arkadaşım telefon açtı birşeyler yapalım diye bana uyar, birkaç yer gözden geçirdik sonunda arkadaş ev de oturalım dedi ona da okey dedim, hazırlandım evden çıktım yolda da arabanın benzin ışığı yanıyor beni yolda komasın diye düşündüm daha sonra, bitmez işıktan sonra 50_ 40 km gider,arkadaşımda oturduk çaylarımızı içtik sana birşey hazırlaması ne zor hiçbirşey yemiyorsun diye sitem etti ben de çay içtim peynir yedimya dedim,beni yolcu ederken ben de geleyim de ekmek alayım dedi bindik arabaya çalıştırdım vitese alırken stop etti eyvah benzin bitti dedim biraz bekledim belki benzin boğmuştur diye ama hayır araba gaz almıyor,indik aşağıya evden pet şişe aldık koyulduk yola neyse ki yakınlarda petrol ofisi var iki bayan elimizde pet şişe biz benzin istiyoruz dedik efendim veremeyiz neden bidonla benzin satışı yasaklandı demezler mi eee! ne yapacağız arkadan dolanıp yukarı bizim ofise çıkın patrona derdinizi anlatın verin derlerse veririz dediler ne yapalım onlarda emir kulu,paşa paşa çıktık yukarı efendim şey biz arabayı çalıştıramıyoruz benzinimiz bitti ama satışınız yokmuş yardımcı olurmusunuz Allah bilir içinden bire kadın aklın nerde, seni kırmızı ışıkla araba uyarmış diye düşünmüştür efendim ehliyet lütfen fotokopi çekeceğiz plakanızı söyleyin sanki trafik arabayı çekti de sorguluyor,
bunu yapmak zorundayız talimat böyla dediler,ehliyetinizin yılı bayağı eski ama hiç deforma olmamış dediler söylemesi ayıptır 22 yıllık ehliyet o zamandan beri bir fiil kullanırım ve ilk defa böyle birşey başıma geldi hiç de bilmem benzin deposunun kapağı nasıl açılır,indik aşağıya çoçuklara Sinan beyin haberi var verebilirsiniz benzini dedik 1.5 lt benzini aldık çoçuk da bize nasıl koyacağız tarif etti gülerek ayrıldık oradan, geldik arabanın başına kapıyı açtım içerden benzin kapağını açtım uçdaki kapağıda döndürerek açtım benzini içine döktüm araba çalışacak benzinliğe kadar gideceğim ve benzini dolduracağım sanıyorum,aman o da ne kontağı çalıştırdım araba almıyor olamaz ben bu arabayla yol geldim hiçbir arızası yoktu,komşu dükkandan bir bey geldi çalıştırmaya çalıştı olmuyor bu aldığınız benzin dibinde o yüzden almıyor dedi haydaaa!
tekrar pet şişe bu sefer 7lt şişe getirdi arkadaş evinden arabayı kitledik yola düştük gitdik benzincide ki gencin yanına çalışmadı benzin az gelmiş dedik bunu doldurun tamam dedi bize de bu arada nasihati elden bırakmıyor eline düştük ya mesleğini bizde sınıyor kadınız ya araba bizim neyimize velhasıl güle güle geldik arabamızın başına bu sefer önceki pet şişeyi dibinden kestik honi yaptık ve benzini boşaltdık hemen anahtarı kontağa soktum çevirdimmm ve evet araba çalışıyor çok şüküüür:))

Bugün bunlar başıma geldi sizlerle paylaşmak istedim belki başkalarının da başına gelebilir ders olsun pardon aklınızda bulunsun istedim..

Kalın sağlıcakla....

21 Ekim 2010 Perşembe

KURS GÜNLERİ BAŞLADI


Bugün kursa nihayet gidebildim,
başlayalı üç hafta oldu ama meşguliyetlerim olduğundan kısmet bu güneymiş,
Hocamız çok tatlı Meral hanım 46 yaşında ama daha genç gösteriyor,hemen kaynaştık sanırım ben de potansiyel gördü ki hemen şunları yapalım diye sıraya koydu,el sanatları kursu ama genelde ev objeleri yapılıyor,iki tane kutu beğendim, öncelikle tutkalladık kurumasını bekledik, varakladık fırçayla vura vura,daha sonra yaldızladık bayağı güzel görünüyor ama daha işlem yapılacakmış,gerçekten zevkli gidiyor kafanızdaki tasaları sıkıntıları atıyorsunuz, bir yandan da arkadaşlarınızın yaptıklarını kıskanmaya başlıyorsunuz:)

Öğlen arkadaşlar simit yiyelim dediler ben yiyemem diyetdeyim dedim yarım yersin dediler,olmaaaaz, çıktum dışarı girdim lokantaya köfte ve yeşillik yedim ekmeksiz tabii. Döndüm arkadaşlarımla çay içtim,hepsi çok sıkı yapıyorsun sanki fazla kilon var abartıyorsun dediler ben de güldüm...

Fatmagül'ün suçu ne izliyorum bu gecelik de bu kadar diyelim:))


19 Ekim 2010 Salı

SALI SALLANIR

Neden böyle denmiş bileniniz varmı?

Bugün sabah kahvaltı günüm vardı saat 11 gibi evden çıktım yoldan arkadaşımı aldım,arkadaşın gelmesini beklerken baktım evin altındaki dükkanda Yöresel Ev Yemekleri yazıyor ben içeri daldım,Ispartalı karı koca açmışlar misler gibi sanki Meliha hanımın evinin mutfağındasınız,baklava börek puaça elmalı pasta mantı dolma çeşitleri hanım ısrar ediyor lütfen tadın diye ben gayet emin teşekkür ederim diyetdeyim diyorum:) içerde bir gurup hanım toplanmış kahvaltı yapıyor,sanki evdesiniz sıcak sımsıcak mekan.
Ankaralı arkadaşlar öğlen yemeği veya ev yemeği isterse gidebilirler,çukurambar da özel okul
Pınar İlköğretime çok yakın..
Evet arkadaş iniyor evinden biz yola koyuluyoruz,ev sahibi bizi karşılıyor sarmaş dolaş içeri giriyoruz diğer arkadaşlarıda özlemişiz velhasıl çaylar hazır deniyor diyetdeyim demek ayıp ne yapacağım kıvranıyorum tabağımı alıp güzel ve lezzetli şeylerden seçim yapmak istiyorum en azından tabağımda durursa kimse haydi buyrun demeyi keser diye düşünüyorum,yanımdaki arkadaşa yarılarını veriyorum yiyormuş gibi yapıyorum inanın yesem daha az zorlanırım,elimde çatal oyalıyorum kendimi çay içiyorum bol bol, biraz tırtıklayıp ev sahibine belli etmeyerek tabağı teslim ediyorum ohh! rahatlıyorum o da ne tatlılar geliyor bölüyorum lokma lokma sadece bir lokmasını alıyorum ağzıma ve kızlara isterseniz buradan alabilirsiniz diyorum....
Güzel oturumdan sonra eve geliyorum akşam yemeği pişirmeliyim,
zeytinyağlı pırasa , baharatlı tavuk pişiriyorum yanına salata
eşim geliyor oturuyoruz sofraya, salatayı bölüyorum eşim kendi salatasını yağlıyor off of ne kadar leziz olmuş diyor sağolsun, zeytinyağlıdan almıyorum bol slata ve tavuk yiyorum,üzerine çay,tv izliyoruz birlikte anacım o ne! reklamlar ve diziler de hep yemek var yani şunun şurasında diyet yapanlar var canım biraz düşünün ha bire gözümüze mis gibi sofraları yemekleri sokmak zorundamısınız ALLAH ALLAH,evet karnım açıkıyor canım yemek istiyor eşime ben vaz geçtim diyeten diyorum gülüyor giriyorum mutfağaaaa:
Az sonra yarını bekleyin dermişim:)
daha önce yulaf kepeğinden yaptığım kraker var buzdolabında onu ekmek kızartıcıya atıyorum ısınmasını bekliyorum ve magnum reklamlarındaki gibi yiyorummm üzerine de kendi yaptığım kefiri içiyorum..
Bitmeyen Şarkının günü değişmiş oturdum izlemeye eski bölüm,cumartesi gecesi yeni bölümü izleyenlere duyurula...
Bu gece Öğle Geçer Zamanki dizisini izleyemedim içim elvermiyor yüreğim daralıyor...
Bu gecelik bu kadar kalın sağlıcakla....

18 Ekim 2010 Pazartesi

GÜNEŞLİ ANKARA

Bugün güne pırıl pırıl parlayan güneşle uyandık,
sanırım bu durum psikolojimizi de etkiliyor,hemen organizasyon yaptım arkadaşlarımı aradım haydi parka dedik,Ankara'lılar bilirler Yıldız da Lozan parkı na gittik hava güneşli dedik güneş de oturalım ne güzel de ısıtıyor:)
Ben salata ısmarladım arkadaşlar içimizde zayıfımız sensin, diyet yapıyorsun sen ne yersen onu yiyeceğiz dediler garson çoçuk gülüyor bize,salatalar geldi yedik üzerine de kahve içtik bir arkadaş fal baktı bizlere, velhasıl arkadaşlarımdan teşekkür ve memnuniyetlerini aldım.
Akşam hamsi ve yağsız salata yedim bu arada bol su içmeyi unutmuyorum:)
Bugünümüz bu kadar, umarım hepimiz daha güzel daha mutlu günlere uyanırız inşaallah....

17 Ekim 2010 Pazar

PAZAR

Selam,
bu sabah pidelerimizi aldık Batıkente ablamlara gittik yoldaan telefon açtık çayı demleyin bana da yumurta haşlayın dedik,pidelerimizi ısıtdık hep birlikte masaya oturduk ben yumurtamı ve peynirimi yedim,hava çok güzeldi güneş ısıtıyordu kahvelerimizi dışarda içtik sohbet ettik biraz daha oturup kalktık.
Bugün diyetde yeşilikler var ilave olarak ister çiğ ister haşlanmış bu da bir hafta devam edecek sonrasını birlikte göreceğiz bilemiyorum tartının yalancısıyım 1,5 kğ vermiş görünüyorum eh böyle böyle eriyecek kilolar:))
Öğlende ekmeğimi pişirdim yarısını yedim yanında yağsız salata yedim üzerine çay,
akşama sanırım et yiyeceğim.
Haydi kalın sağlıcakla iyi pazarlar....

16 Ekim 2010 Cumartesi

MİSAFİR GİTTİ GENE GELSİN İNŞAALLAH

Günüm güzel geçti arkadaşlarım gelene kadar koşturdum,
sabah salataları ve peynirli içi hazırladım evimin tozunu aldım,gelecekler kalabalık olacağı için balkon takımlarını da odaya ilave ettim,öğle üzere pide içlerini alıp yola koyuldum Ankaralılar bilirler pideci Yıldız semtinde benim ev çukurambar da arası epeyce var yağmurda hızla başlıyor sağanak halde hızla da kesiliyor neyse efendim (kuzey yıldızı) na ulaştım, aman güzel yapın içini bol koyun tembihleriyle:) evime geldim son rütuşlar velhasıl arkadaşlarım gelmeye başladılar saat 3 de pideler geldi sofra hazır buyrun arkadaşlaaaar; yedik içtik güldük bu senenin çekilişini yaptık katılanlar üzerine aylar yazılı olan kağıtları çektiler ve herkesin ayı belli olmuş oldu,
böylece de kış sezonuna başladı .
Ben diyetdeyim demedim hizmet ediyorum çaktırmıyorum ama bilen arkadaş Filiz diyetde yemez demez mi aaa! hemen sen yemessen biz de yemeyiz demeye başladılar kurtulamadım ellerinden biraz uçlarından tadımlık aldım sıra tatlılara geldi kabak tatlısını itirazsız yediler ama esmerim keke gelince sen yemessen bizde yemiyeceğiz dediler etmeyin eylemeyin zaten ağzım bir kere değdi arkası geliyor baktım olmayacak dilimin yarısını aldım aman efendim ne de güzel olmuşlar ben yaptım diye demiyorum şuradan sizlere de göndersem benimle aynı duyguları paylaşırsınız:))

Bugün diyete kaldığım yerden devam protein diyeti 5gün ve ilave sebze pişmiş veya çiğ olacaktı ama dünkü kaçırmalardan protein diyetine bugün de devam yarın sebzeler ilave edilsin dedim,
sabah haşlanmış yumurta peynir bol çay
öğlen daha önce tarif ettiğim ekmek veya adı her neyse (yulaf kepeği)
bol su ıhmal edilmiyor,
akşam hamsiler yeni çıkıyor dedik ve balıkcıda aldık soluğu,çok lezzetli hamsi yedik özlemişiz de keratayı:)
Bakın sözümde duruyorum diyete devam ve sizlerle de paylaşıyorum,kaçamakları da ihmal etmeden.
Sinemaya gittik RED filmi eh fena değil aksiyon komedi karışımı vakit geçirmelik flim diyelim.
bu gecelik de bu kadar yarın ola hayrola....

14 Ekim 2010 Perşembe

DİYET 4. GÜN

evet
kahvaltı aynı,
kraker hoşuma gitti gidip gelip yiyorum kefir eşliğinde,
itiraf:
öğleden sonra çok canım çekti mutfağa girip çıktım sonunda dayanamayıp çıkolatalı süt yaptım,
arada olur ne yapalım:))
yarın misafirim geliyor daha öncede bahsetmiştim,Samsunlular günü,
Menü:
Samsun pidesi, kıymalı peynirli
yeşil salata
kereviz salatası
turşu,
kabak tatlısı
esmerim kek,kremalı
bakalım güzel geçer misafirlerim hoşnut olur inşaallah,
benim diyeti bozmaya niyetim yok,
arkadaşlarım gelmeden ızgara etimi yiyeceğim.
Sağlıcakla kalın efem....

13 Ekim 2010 Çarşamba

DUKAN DİYETİNE DEVAM

DİYETİN 3 Ü GÜNÜ,
sabah haşlanmış yumurta,beyaz peynir,çay
öğlende kek büsküvi arası birşey pişirdim
hemen tarifini vereyim,
bir yumurta
1,5 çorba kaşığı yulaf kepeği
1 çorba kaşığı aspartam(tatlandırıcı)
1,5 çorba kaşığı tutsuz peynir veya yoğurt
ağız tadınıza göre isterseniz şeker yerine biraz tuz,
el bilendiriyle karıştırılıyor,teflon tava çok az yağla yağlanıp selpağa yağın fazlası alınıyor,
karışım dökülüyor üst ve alt pembeleşinceye kadar pişiriliyor,gün boyu bu krakeri yiyebilirsiniz,
isterseniz folya ya da poşete sarıp buzdolabında saklayabilirsiniz bir kaç gün dayanıyor,
aman sık sık su içmeyi unutmayalım.
Öğleden sonra arkadaşımıza gittik,
ne de güzel hazırlanmış neler yoktu neler
ben yiyemiyeceğim ısrar etme arkadaşım dedim,
uçundan al biraz al çok az yağ koydum aman boş ver diyeti fazla kilon yok 70 civarında kilolara alış gibi bir sürü kelimeler söylendi durdu alamam diyorum tabağıma konuyor velhasıl ucuz atlatdım bu depdebeyi:)marul yedim iki köfte, ucundan börek,ucundan laz böreği,böyle kurtuldum ellerinden.Bunuda itiraf etmek zorundaydım.
Akşam pişirdiğim yemekden yiyemedim çok az tavuk yedim,
eşimde hanım yemek çok lezzetli boş ver deyip kaşıkladı tabağını.
Bugünüde böylece atlatmış oldum.

12 Ekim 2010 Salı

DUKAN DİYETİ

Başlıktan da anlaşılacağı gibi diyete başladım,
baktım kilolar bana sormadan almış başını gidiyor:)
eşim iyisin boş ver diyor ama ben bu sefer azimliyim bakalım nereye kadar gideceğim,
hafta sonu Kentpark alış veriş merkezindeydik dolaştık sinema bileti aldık etrafı gözlüyoruz baktık ARKADAŞ isimli kitapevi,daha önce görmemişiz biraz arkada kalıyor daldık içeriye,çok güzel dizayn edilmiş geniş alana yayılmış, içinde kafesi müzik dinleme bölümleri resim sergisi görebildiklerim fazla inceliyemedim filim başlama saati gelmişti,aldığım kitaplar arasında Dukan Diyeti var arka sayfasını okudum ilgimi çekti sizlerle paylaşmak istedim,bu güne kadar yaptığım diyetlerden pek sonuç aldığım söylenemez , akşam eve gelince okumaya başladım fena değil deneyebilirim dedim.
Eşim ısrarla bırakmamı söylüyor,ama uzun ve meşakkatli yol hemen biteceğe benzemiyor.
Burada hergün yediklerimi yazacağım,isterseniz sizde bana katılabilirsiniz.
Beş gün boyunca dilediğiniz ölçüde kısıtlamadan protein ağırlıklı besinler yiyorsunuz en az 1,5 litre su,kahve çay bitki çayları istediğiniz kadar tabii şekersiz,cola içebilirsiniz biri geçmemek şartıyla..
Dün sabah kahvaltıda haşlanmış yumurta beyaz peynir bol çay içtim,
sofrada ekmek,zeytin reçel,meyva vardı ama elimi sürmedim,
ağzımdan sakızı eksik etmiyorum,birşeyler atıştırma ma engel oluyor sanırım.
Öğlen de arkadaşlarımla buluştum günümüz vardı Hacı Arif Beyde,herkes siparişini verdi,
bana sıra geldi garsona döner eti istiyorum (iskender) içinde ekmek, sos tereyağ ve yanında yeşillik domates biber istemiyorum dedim,cola zero bol buzlu istedim,üzerine çay içtim,arkadaşlar bizimkilerden al domates yeşillik ye diyorlar kibarca red ettim.
Bol su içmeyi unutmuyorum,
kefir yapıyorum evde kendim ondan da içiyorum.
Bu diyet protoin dışında hiç birşey yememek,yağsız dana eti,beyaz et ,balık serbest,
tavayı yağlıyorsunuz selpakla fazlasını alıyorsunuz ve etinizi kızık ateşde pişiriyorsunuz,
asansör kullanmıyorsunuz,imkanınız varsa en az 20 dakika yürüyorsunuz,
kilolar gitmeye başlayınca daha zevkle diyete devam ediyorsunuz ben kitabun yalancısıyım:))
Akşam babam bendeydi yemek yapmıştım ama kendime dışardan tavuk aldım eve gelince kısık ateşde tavada pişirdim,sizde buyrun dedim ama pişirdiğim lezzetli yemeği yediler bana da afiyet olsun dediler.Yatana kadar suyumu ihmal etmedim.
Bu sabah beyaz peynir yedim bol çay içtim,
lale'nın çikolatalı sütünde de aklım kalmadı değil:)
Öğlen akşamki tavukdan vardı ısıtdım yanında ayran,
akşama ne yerim düşünmedim daha,bizimkilerin yemeği var.

İskender Pala'nın yeni çıkan kitabını aldım
Şah@Sultan,
ikinci kitap
kadınlar için,
Bir Fincan Huzur
içinde kadınlar için küçük hikayeler var,
şu an elimde Yüksek Topuklar var okuyorum.

Beni izlemeye devam edin,
kilolarım erirken beni takip edin:)))

8 Ekim 2010 Cuma

iŞTE GELDİİİM BURDAYIM:)

Evli evine köylü köyüne evi olmayan.........:)
bu ne soğuk bre bre,
üşüyorum dün ben denize giriyordum yavv,
Bu sabah uçaktan indim soğuk beni karşıladı olmaz böyle şey yurdumun bir tarafında denize giriyorsun diğer tarafda kış gelmiş alışamıyorsun.

Salı sabahı arkadaşlarım beni telefonla kaldığım yerden misafirhaneden aradılar hoş geldinizzz hadi kahvaltıya bekliyoruz dediler tamam dedim üzerimi değişip koşar adımlarımla gittim enfes bir sofra gülen gözler karşımda, sarmaş dolaş olduk yedik içtik güldük konuşmalarımız birbirine karışıyor ve değmeyin keyfimize ee!hadi kızlar denizeee tamam dendi gidilip giyinildi sahil bizi bekliyor,güneş tepemizde pırıl pırıl su bu mevsime göre sıcak güldük yüzdük kumsalda dedikodularımızı yaptık,ben özlemişim oraları ama beni de özlemişler gözlerinden okunuyor samimi havayı hemen seziyorsunuz gitmeyin Filiz hanım Filiz abla burada kalın diyorlar gülüyorum yeni işimizde güzel memnunuz bak özledikce görüşeceğiz diyorum boyunları bükülüyor inanın bu na:)
Akşam yemeğinde balık ziyafeti var,eşleriyle birlikte oluyoruz eski günlerimizi yad ediyoruz,sanki gitmemiş uzaklaşmamış ayrı kalmamış gibi kaldığımız yerden devam ediyoruz.
Ertesi sabah başka bir arkadaşta toplanıp kahvaltı yapıyoruz havanın tadını çıkarmak lazım denize iniyoruz suyun içinde spor yapıp şakalaşıyoruz balık yavruları aramızda geçiyorlar kıpır kıpır kaçışıyorlar.Evlerimizde dinleniyoruz akşam yemeği için sözleşiyoruz hanımhanıma yemek yiyeceğiz:) BOL acılı adana, salatalar, sebzeli krep,diğer lojmanlarda duyanlar geliyor hoş geldiniz diyorlar birlikte çay kahve içiyoruz geç vakte kadar lokalde oturuyoruz,dışarı çıkıyoruz site civarı müsahitdir yürüyüş yapıyoruz evlerimize dağılıyoruz,sabah lojman sakinleriyle çayımız var saat 11 gibi lokale gidiyoruz hanımlar bebişlerini alıp geliyorlar yiyecekler mutfağa yaptırılmış bize de yemesi düşüyor,daha önce ben oradayken ayda bir bu gibi toplantılarımızı yapardık bu sene tekrar başlıyorlar benim orada olmamda olayı hızlandırılıyor bir sürü düşünceleri var spor yapmak istiyorlar hoca eşliğinde, kahve günleri düzenliyorlar bizim orası bu tür etkinlikler yapmassan çok sıkıcıdır şantiye ortamı ve sosyal etkinlik yoktur sen yaratacaksın.
Akşam ban gelin son akşam birlikte olalım diyorum tamam bebişleri babalara bırakır geliriz diyorlar biraz geç toparlanıyorlar çoçukları uyutamadan çıkamamışlar:)
Bizim için sizin gelmeniz hareket oldu ne güzel hiç gitmemişiniz gibi olduk diyorlar,ben de hep birlikte toparlanıp Ankara'ya gelin diyorum, sizleri misafir eder gezdiririm diyorum.Gözlerimiz buğulanıp vedalaşıyoruz sabah çok erken uçak ve Adana mesafesi bir saat erken kalkmak zorundayım,gece uyuyamıyorum uyur kalırım diye ve nihayet ayrılıyorum sabah evimdeyım,
evim evim güzel evim,
Salih kahvaltıyı hazırlamış sıcacık çay birlikte kahvaltı ediyoruz ben onu işe yolcu ediyorum güne başlıyorum.
Üç gün sanal alemden uzak kalmışım maillerim,facebook,blogum ...
tekrar görüşürüz kalın sağlıcakla...

4 Ekim 2010 Pazartesi

ABBAS YOLCU

Evet bu gece Adana Ceyhan yolcusuyum,
sık sık telefonla çağırılmalar bayramda gelen ziyaretcilerin hadi filiz abla ne zaman geliyorsun demeleri beni bir nevi gitmeye zorladı diyebilirim:))
Cuma sabahı kısmetse döneceğim,hava güzelmiş sıcaklık 30 derece denize girmeyi düşünüyorum.Valizimi hazırladım oradaki arkadaşlara küçük küçük hediyeler aldım,kişi sayısı fazla olunca maliyeti ucuz şeçmek zorunda kaldım,kızlar genç ne beğeneceklerini bilemiyorsun en iyisi ev objeleri dedim ve seçimimi öğle yaptım.
Üç yıl geçirdim dolu dolu,sıkıldıkca Ankara'ya attım kendimi ve her seferinde özlemle döndüm Ceyhan'a,gençler sıkılırdı onlara uğraş bulurdum, bir ara kurdela nakışı yaptık,fotoğrafcılık kursu açtık,çevre illere geziler düzenledik,kitap okumaya başladılar birbirimizle kitap alış verişi yaptık,
farklı yazarlar ve fikirler denedik:))
Evet ben özlemişim Ceyhanı umarım mutlu gider mutlu dönerim...
Gelince anlatırım olanları kalın sağlıcakla...

3 Ekim 2010 Pazar

KARDEŞİMDEN SONRA

Başlık gittiğim filmin ismi,
fena değil Altıncı His ve Hayalat filimlerine benzer,
delikanlı kardeşiyle kaza yapıyor,kazada kardeşi ölüyor ve 5 yıl süreyle gün batımında kardeşiyle birlikte olup maç yapıyor ve mezarlıkta çalışıyor bu arada ölen genç ölülerle de konuşabiliyor genç bir kız deniz kazası geçiriyor gel beni bul diye not bırakıyor kaza yapyığı yere gidiyorlar aradan üç gün geçmiş kızı buluyor baygın vücuduna bastırıp ısıtıyor hayata dönmesine yardımcı oluyor,bu arada ölü kardeşiyle buluşamıyor ve artık görüşemiyorlar filim fantastik,
bilemem arzu eden gidebilir,yanlız çekimler ve manzara çok güzel:)

Bugünüde özeti bu kadar kalın sağlıcakla...

2 Ekim 2010 Cumartesi

EMRECİĞİM DOĞUM GÜNÜ


İyiki doğmuş yeğenim
11 yaşını bitirdi
Rabbim uzun ömür versin inşaallah...

CUMARTESİ DİNLENCESİ

Ankara'da hava bulutlu ve serince,
sonbahar kendisini göstermeye başladı ama daha önümüzde pastırma yazları var.
Şu sıralar elimde Murathan Mungan'ın Yüksek Topuklar romanı var onu okuyorum, biraz yavaş ilerliyor bakalım.
Birazdan dışarı çıkacağız flimlere bakarız içinden birini seçer sinemaya gireriz:)
Samsun'lu arkadaşlarla yıllardır günümüz var devam edip durur epeyde kalabalık olduk 18 kişiyiz birbirimizi görmeden yapamayız ama bir araya gelince de seslerimizi duyurmak için bağrışırız gün sonunda başımız ağrır,evet bu sene ilk ben alacağım 15 ekim gibi düşünüyorum,
menümüz bellidir Samsun pidesi , salatalar ve tatlı, pidelerimiz Samsun pidesi gibi olmasada benzer,Ankara'da Kuzey Yıldızı pide salonu var,ustası Samsunlu ve pideside güzel oluyor bizlerin canı pide yemek isteyince oraya gideriz,ben bir gün önceden içlerini hazırlıyacağım,
Kıymalı pide harçı:
bol kuru soğan doğranıyor
tereyağ büyükce bir tavaya konur soğan yağ kavrulur,
soğanlar pembeleşince orta yağlı kıyma ilave edilir birlikte iyice kavrulurlar,tuz ve karabiber unutulmamalı,maydonoz doğranır (isteğe bağlı)
peynirli pide harçı:
üç çeşit peynir rendelenir
yumurtalar kırılır,tuz
tereyağ eritilir biraz soğuyunca karışıma ilave edilir.
Kıymalı iç bir gece önceden yapılıp dolapda bekletilir niye diye sormayın büyüklerimizden öğle öğrendik:)
ben sinemaya gidiyorum haydi kalın sağlıcakla:))))

28 Eylül 2010 Salı

KONUŞAN KİTAP

Arkadaşlar bugün,
telefonda konuştuğum Ramazan Beyle görüşmeye gittim.Milli kütüphaneye ilk defa gidiyordum taksi şöföri hangi kapıya dedi bocaladım hemen toparladım ana kapıya dedim,kapıdan girdim danışmaya gittim kimlik istediler ve yolu tarif ettiler,Ramazan bey dışardaymış geldi tahmin ettiğim gibi gözleri görmüyordu sekreter kızımız yardımcı oluyordu,tanışma faslından sonra demo odasına aldılar benim elime okumak için teksirleri verdiler şöyle bir göz gezdirdim,tekerlemeler ve sanırım çeşitli kitaplardan alıntılar vardı,üç tekerleme ve gösterdikleri iki yeri okudum aynı zamanda kayda alındı,Cemile hanım sesinizi dinlemek istermisiniz dedi tabii dedim ve kendi sesim bana çok yabancıydı.Telefonlarımı ve mail adresimi aldılar biz sizi arayacağız dediler,bakalım hayırlısı...

Bu işi de böylece tamamlamış oldum.

27 Eylül 2010 Pazartesi

ALTIN ÇİLEK


BUGÜN ARKADAŞIM Hale'yle sözleşip Panora alış veriş merkezine gittik,

öncelikle karnımızı doyurduk daha sonra gezmeye başladık DNR uğradık kitapları karıştırdık,mudo ya girdik,henüz herşey pahalı ayakkabılar 240_350 arasında tabii daha pahalılarıda var:)ucuzluğu beklememiz gerekiyor anlaşılan,benim siyah biraz topuklu ayakkabıya ihtiyacım var, şimdilik bakıyorum.Geze geze yorulduk hava da güzeldi girişdeki kafeye oturduk birer kahve ve chees kek mozaik pasta aldık sohbet eşliğinde yedik.

Eksi bir katundaki kuruyemişciye girdik,epeydir aklımdaydı Altın çilek alacaktım sordum varmı diye efendim yeni gelmiş kiloğramı 75 lira,eh çok pahalı değilmi, faydalarından biri bağırsakları çalıştırıyor biraz olsun almalıyım,250gr na 20 lira veriyorum,zayıflamaya da yardımcı deniyor bilemiyorum zaman içinde göreceğiz:)

GOOGLE baş vurup bilgi edinebilirsiniz...

Oğlumu gece yolcu ettik sağsalım varmış.

Eskişehir üniverstesinde ders vermeye hazırlanıyor hakkında hayırlısı olsun.

Eski mekanım Ceyhan özlüyorum bayramda arkadaşlar ziyarete gelince daha iyi anladım,
yakın bir zamanda gitmeyi düşünüyorum bakalım kısmetse,henüz oralarda denize giriliyor,hem arkadaşları görüp hasret gidereceğim hem de deniz mevsimini kapatacağım:)

Yarın milli kütüphaneye görüşmeye gidiyorum saat 14 de sözleştim bakalım sesimin rengini de öğreneceğim,ben istiyorum ama sesim uygunmu göreceğiz...
Bu arada ben yazı döktürürken Fenerbahçe Kasımpaşa sporla oynuyordu
6_2 galip,deymeyin keyfimize...
Bu gecelikde bu kadar diyelim....


25 Eylül 2010 Cumartesi

İNCEK

Biz hafta sonu bu İncek'e dadandık,bir mobilyacıyı arıyoruz aslında gazeteden okuduk gittik etrafında dolanmışız ama bulamadan gönmüştük,bu hafta ısrarla gene gittik ve bulduk meğer migros çarşının arka tarafından giriliyor zemin katda, güzel mobilyalar tek parça veya takım alabiliyorsunuz, Amerikan tarzı bunlar dedim deri güzel gösterişli şeyler duvar aynaları ve resimler de var fiatlarına baktık fena değil dedik,bayan yanımıza yaklaştı fiatlar nasıl dedik evet üzerindeki fiatlar dolar dedi bu sefer olmadı işte bu nasıl ucuz mobilya oluyor o zaman gazetelere ilan ve reklam veriyorsun %70 diye insanlarla alay eder gibi indirimli fiatı bile bizler için fazla, Ankara memur kenti alay ediyor kardeşim bunlar,evet Ankara da elçilikler var yabancılar çoğunlukta diyebiliriz ama para kolay kazanılmıyor bi de utanmadan Bahçe satışı diyorlar neyse asabım bozuldu sizlerle paylaşayım dedim:)
Daha sonra yanıbaşındaki Değirmen lokantasına girdik,bahçe içinde fena bir yer değil,yemeklerimizi söyledik umduğumuzdan da iyi çıktı,üzerine çaylarımızı içtik ve geldiğimiz yoldan geri döndük evimizde çayımıza devam ettik.
Eşrefpaşalılar filmine gittik eşim beğendi ama ben o kadar beğenmedim,Eşrefpaşaya imam tayin ediliyor insanlarla güzel diyalog kuruyor,camiye davet ediyor herkese kapı açık ve halk elbirliğiyle camiyi temizliyor eksiklikler tamamlanıyor,hoca vaaz şeklinde değilde sohbet şeklinde konuşuyor, cami imamı gözümüzde daha güzelleştirilmeye sevdirilmeye çalışımış ben hep derim yabancılar flimlerinde papazını işler bizler hocalarımızı neden işlemiyoruz diye burada verilende o biraz sanırım.
bugünlük bu kadar kalın sağlıcakla....

24 Eylül 2010 Cuma

ALİM GELDİ

Akşam geç saat de telefon Ali:
Eskişehirdeyim 1,5 saat sonra oradayım
şaşırdık, gündüz konuşmuştuk hiçbirşey dememişti meğer süpriz yapmayı düşünüyormuş,çok sevindik tabii kalktık giyindik tren istasyonuna gittik karşıladık geldik,geç de olsa yemek yedi,
anne yemeği onlar için özlem tabii:)
Sabah kalkıp babayla benle kahvaltı yaptı, biraz oturdu tekrar yatdı gece oturmuş çünkü...
Bugün ne yapacağım henüz proğram yapmadım,sanırım önce yemekle başlarım bakalım belki oğluşumla çarşıya gideriz alış veriş yaparız.

Gazete de okudum EŞREF PAŞALILAR filmi yeniden vizyon da, daha önce izleyenlerden duymuştum çok güzel komedi filmiymiş ama gidememiştik en kısa zaman da gitmeyi düşünüyorum.

Dün akşam anahtar krizi yaşadık,dışarı çıkacağız her zamanki gibi ben hazır kapıda eşimi bekliyorum.hadi dedim. ne acelen var dedi çantasını aldı ben kapının dışında bekliyorum arkasından kapıyı kapatdı ne oldu anahtar nerede? bir de bana çıkıştı ne acelen var bak anahtarı bile alamadım dedi, gene ben suçlu (ve suphanallah),
(ne acelen var) iki kere sık kullanılmış:)
görevliye seslendik çilingircinin telefonunu getirdi aradık 15 dakikaya gelirim dedi,neyse geldi kapı kilitli değil ve arkasında anahtar takılı değil velhasıl kolay açıldı,20 tl sıkışmış:)
Fatmagül'ün Suçu Ne izledim gene söylene söylene,
ben de durumlar bundan ibaret gün içinde başka gelişmeler olursa ben buradayım iyi seyirler:)

22 Eylül 2010 Çarşamba

MİSAFİR GELİYOR

Bugün birkaç kız biz de toplanacağız,
işlerimi ayarladım buraya uğramadan da edemedim,
efendim günün, menüsü altın kızlar eşliğinde:)
su böreği
ev baklavası
içli köfte (bunlar bayramdan kalma buzluktan transfer)
kedi dilli kremalı pasta,
patlıcan salatası,
rus salatası
birde Liva dan Ankara simidi alacağım
üzerine dondurma
daha sonra Türk kahvesi
buyrun beklerim:)

Ramazan da bir arkadaşımın eşini kaybetmiştik ani kalp krizi,bayramda da arıyamadım dün telefon açıp gitdim,perişan duruma alışmaya çalışıyor kilo vermiş omuzları düşmüş ben ne yapacağım Filizcim diyor,lütfen eşlerinizin kıymetini bilin birlikte daha çok vakit geçirin,
hiç bir şeyi ertelemeyin diyor.
Evet ben de düşünüyorum eşlerimize az vakit ayırıyoruz sanırım sevgilerine güveniyoruz,
aslında hiçbir şeyi ertelememek lazım,en güzel giysilerimizi giymeli, dünyayı dolaşmalı,en güzel lokantalarda yemek yemeli sağlığımız el verdiği ölçüde,el ele daha çok dolaşmalı,daha çok göz göze bakmalıyız:)dertlerimizi sevinçlerimizi birlikte paylaşmalıyız...
Evlatlarımızın mürvetini görmeli torunlarımızı birlikte kuçaklamalıyız inşaallah,
bu sözlerim kuzularımın kulaklarına gider inşaallah.

Ehh! misafir geliyor ben kaçıyorum kalın sağlıcakla...

19 Eylül 2010 Pazar

HAFTAYA GÜZEL BAŞLAYALIM

Güzel başlayalım inşaallah:)

Cumartesi sabahı taze simitlerimizi alıp ablama Batıkente gittik,birlikte kahvaltı yaptık ve saat 11 civarında kayınvalidemi yolcu ettik,içimiz biraz burkulmadı değil,biraz daha oturduk ve kalktık Cepa alış veriş merkezine geldik,sinema katına çıkıp biletlerimizi aldık,

Seni Uzaktan Sevmek:

güzel flimdi keyifle izledik,

çıkış da çarşıyı biraz dolaştık,ben telefonuma eski adıyla kontör aldım,Pizza hat da pizzalarımızı yedik,biraz DNR rı dolaştık yeni çıkan kitapları inceledim Orhan Pamuk yeni eseri çıkmış arkasını okudum kendi hayatından alıntılar,ben bu aralar biyografi tarzı değilde içine yumulup nasıl bittiğini anlamadan biten romanlar istiyorum,bu tarz kitap okuyanlarınız varsa bana önerirseniz sevinirim, İskender Pala'nın son çıkan yeni kitabını aradım henüz gelmemiş.



Bu arada Fenerbahçe Beşiktaş derbi maçı oynanıyor Fener bir sıfır galip şimdi devre arasındalar..

Bugün de evden nereye gideceğimizi bilmeden çıktık Ankara yı bilenler bilir İncek taraflarına yollandık,çok güzel villalar yapılmış yeni yerleşim yeri, eşim ilerde buralar daha kıymetlenir diyor:)eh! bizde birer tane çoçuklara bir de bize alalım dedim gülüştük.
Dönüşde Ahlatlıbel de belediye tesislerine girdik hava çok güzeldi, Ankara sakinleri çoluk çoçuk gelmişler piknik yapıyorlardı bizde çimenlerin üzerinde yürüdük üzerimizde biriken stresi biraz olsun atmaya çalıştık,Devran restorana girdik yemeklerimizi ısmarladık,yemeklerimizi beklerken çoçuklarımızla telefon görüşmesi yaptık,küçük oğlum Mehmet bu yıl Boğaziçinden mezun olmuştu,Galatasaray ünv mastır için müracaat etmişti sınavlarını kazanmış yüksek puanla kabul edilmiş çok sevindik,bir yıl Fransızca hazırlık okuyacak iki yılda mastır, buna göre üç yıl daha öğrenci:)
Dönüşde Oran'daki Panora alış veriş merkezine girdik dolandık Mado'da künefeli dondurma yedik pek de güzeldi:)
Bu günlük bu kadar yeter deyip evimize döndük.
Maç devam ediyor,bir sıfır,
Haydi kalın sağlıcakla....

16 Eylül 2010 Perşembe

KAYSERİ DÖNÜŞÜ

Fatmacığım bizi bayram ziyaretine gelmişti,biz de o günü ölümsüzleştirdik :))


Evimize geldik çok şükür,


biraz kızım kullandı biraz ben,hava da müsaitdi ziyaretler yaptık,babaanne mutlu biz mutlu :)


biraz önce de babaannemizi yolcu ettik,yarın sabah Samsun'a gidiyor,yine gelsin sağlıkla kalsın inşaallah.


Ramazan bitti,bayram bitti,gelenler gidiyor,artık kendime gelmeliyim,arkadaşlarımla birlikte olmalı ve bol yemeli gezmeliyim:)


Kurslar da yakında başlar, bu sene iki kursa gideceğim biri geçen yılın devamı dantel angalez kursu diğeri ev objeleri yapabileceğim kurs sanırım zevk alacağım şeyler yaparım,bu araya sıkıştırabilirsem körler için kitap okumayı düşünüyorum,milli kütüphaneyle telefon görüşmesi yaptım sesimi test edecekler uygun görürlerse başlıyacağım,eğer kabul görürsem bu hayatımda yaptığım en iyi işlerden biri olacak inşaallah..

12 Eylül 2010 Pazar

HAYAT DEVAM EDİYOR


Bayramımız bitti gelenlerimiz döndü çok şükür güzel günler yaşadık,

Basketbol takımımız finale koşuyor Allah yardımcıları olsun,

ikinci olmak da gurur verici teşekkürler 12 DEV ADAM:)


Bayram kahvaltısı bizde yaptık, bizim aile,görümcemler ve kayınvalidem,

gelen misafirlerimiz çok oldu ama biz bir yere çıkamadık,büyüğümüz annemiz bizde olduğu için el öpmeye gelenimiz çokçaydı,ben bayramları seviyorum,akraba ilişkileri perçinliyor ve uzun zamandır göremediğimiz dostlarımızı ve akrabalarımızı. görüyoruz.

İlk günün akşamı büyük oğlum Aliciğim döndü,işi devam ediyordu.

İstanbul'da olanlar imkan bulurlarsa gitsinler,

İstanbul 1910_ 2010

Kent, Yapılı Çevre ve Mimarlık Kültürü Sergisi

15.9.2010 _ 20.11.2010

Bu sergide benim oğlumun emeği oldukça fazla:)


Yarın kayınvalidemle ve kızımla birlikte Kayseri'ye gidiyoruz Mualla anne ziyaret etmek istedi ben de tabii neden olmasın dedim birkaç gün kalıp döneceğiz.

Oradaki ayrıntıları gelince anlatırım kalın sağlıcakla..


8 Eylül 2010 Çarşamba

BAYRAM

Bu gün bayram
sağlıklı mutlu huzurlu bayramlara inşaallah...

Lale'ciğim eski bayramlara değinmiş yazısında, ben de yazıyı okuyunca eski çoçukluğumdaki bayramlar gözümün önünden sinema şeridi gibi geçti.
Neler yoktu ki anne tarafımdan ilk torundum dede anneanne dayılar teyzem beni el üstünde tutarlar ve bana birşeyler almak için adete yarışırlardı, ben de bu arada şımarık çoçuk değildim gayet uslu edepli kızdım,babaannemim arkadaşları bize gelirlerdi beni yanlarına çağırırlar mendil içinde harçlık verirlerdi,bende utana sıkıla alırdım,hatırlıyorum bir bayram öncesi kırmızı rugan ayakabı alınmıştı ve gece yatağımda ayakkabımla uyumuştum:)
İstanbul da geçmiş ti çoçukluğum,bayramlar da genelde Kayseri'ye giderdik ama bir seferinde İstanbul da kalmışız,amcamlara gittik bayramlaşmaya rahmetli diyorum amcamın kızlarını elim bir trafik kazasında kaybettik 4 kızkardeş birlikte öldüler,neyse bu bayram yazısı hoş şeylerden bahsetmeli.) Amcam kızları ve beni alıp luna parka götürmüştü hiç unutmam çok eğlenmiştim,
demir paraydı bayram harçlıklarımız,bakır 10 kuruş 5 kuruş,madeni 250kuruş,gerçi şimdiki
paralar biraz benzetilmeye çalışıldı:)
Bugün bu bayramları yaşamalı ve gelecek nesillere aktarmalı ki onlarda devam ettirebilsin,ama ne yazık ki bayram denince tatil ve dinlenme akla geldiğinden yeni nesil tatil yörelerine koşuyor.

Evet herkesin bayramını kutluyorum,yolda olan yolculara selametler diliyorum,
benim çoçuklarım da yoldalar güle güle gelip güle güle dönsünler inşaallah.

6 Eylül 2010 Pazartesi

Ramazan Bitiyor

Ramazanı şerifin sonuna geliyoruz kadir gecesini değerlendirebilenlerden olmuşuzdur inşaallah...

Bayram hazırlıkları sürüyordur şimdi çoğu evlerimizde,
çoçukluğumdaki bayramları hatırlıyorum da ne güzel günlerdi, bayram çoşkusu pek kalmadı artık, şimdiki nesil iki gün tatili fırsat bilip kaçıyor bütçelerinin el verdiği ölçüde, kimi yurt dışına çıkıyor kimi güneye denize koşuyor, bayram çoşkusu yaşanmıyor ve gelecek nesillere öğretilemiyor.

Ben evlendim evleneli annelerimizi ziyarete gider ve çok mutlu döneriz, çocuklarımızda nerede hangi şehirde olurlarsa olsunlar bize katılırlar,umarım çocuklarına da bunu bayram çoşkusunu aşılayabilirler:)

Bu bayram Ankara'dayız, Mualla annemiz Samsun'dan geldi birlikte bayram yapacağız, çocuklarımda İstanbul'dan geliyorlar.
Hazırlık yapmam lazım, börek ve baklava siparişimi verdim bayram sabahı gelecek inşaallah, alış veriş yapılacak yemekler yapılacak iş çok ama bunlar güzel uğraşlar daima böyle mutlu uğraşlarla uğraşalım inşaallah.

Geçenler de bir arkadaşımızı ani kalp kriziyle kaybettik duyunca inanamadık şoke olduk, emekliliğine birkaç ay kalmıştı ev satın alacaklardı hayat bize ne süprizler hazırlıyor bilinmez o yüzden hiçbirşeyi ertelememek lazım.

Bugünlük de bu kadar diyelim:)

3 Eylül 2010 Cuma

SELAM

TEKRAR MERHABA

Evet birkaç blog denemelerim oldu,
uzun zaman ara verdim, ilham geldi sanırım tekrar başlamaya başladım:)

Ankara'da yaşamaya devam ediyorum ,küçük oğlum bu yaz Boğaziçi üniverstesini bitirdi şükürler olsun, şimdilik yanımızda yüksek lisans sınavına girecek umarım başarılı olur ve Galatasaray üniverstesinde mastır yapar.

Oruç tutmaya bu sene zorlandık,sanırım sıcakların fazla oluşu da etkili oldu,
eh sonuna da yaklaşıyoruz,ramazan boyunca hafta sonlarını ailelerimizin yanında geçirmeye çalıştık, Kayseri'ye ve Samsun'a gittik, Kayseri dönüşü
yiğenim Emre'yi getirdim, birlikte dolanıyoruz, dün 3 boyutlu filme gittik,
köpekler ve kediler filmi fena değildi çocuk filmi ama Emreciğim izlerken
güldü ve eğlendi ben de memnun oldum :)
Bu gece de iftarımızı dsi lokalinde yaptıktan sonra Cepa'nın yanında açılan lunaparka gittik Emre'ye cesaret vermek amacıyla tehlikeli raylı sisteme bindim
ama bindiğime pişmanlık da duymadım değil, fakat oğlan korkmasın diye güldüm güldüm bir ara durdurun ben inmek istiyorum diye bağırasım da gelmedi değil:)

Bu aralar pek kitap okuyamıyorum,şu an elimdeki
Ruh ve Yürek
yazarı:
Maeve Binchy