28 Eylül 2010 Salı

KONUŞAN KİTAP

Arkadaşlar bugün,
telefonda konuştuğum Ramazan Beyle görüşmeye gittim.Milli kütüphaneye ilk defa gidiyordum taksi şöföri hangi kapıya dedi bocaladım hemen toparladım ana kapıya dedim,kapıdan girdim danışmaya gittim kimlik istediler ve yolu tarif ettiler,Ramazan bey dışardaymış geldi tahmin ettiğim gibi gözleri görmüyordu sekreter kızımız yardımcı oluyordu,tanışma faslından sonra demo odasına aldılar benim elime okumak için teksirleri verdiler şöyle bir göz gezdirdim,tekerlemeler ve sanırım çeşitli kitaplardan alıntılar vardı,üç tekerleme ve gösterdikleri iki yeri okudum aynı zamanda kayda alındı,Cemile hanım sesinizi dinlemek istermisiniz dedi tabii dedim ve kendi sesim bana çok yabancıydı.Telefonlarımı ve mail adresimi aldılar biz sizi arayacağız dediler,bakalım hayırlısı...

Bu işi de böylece tamamlamış oldum.

27 Eylül 2010 Pazartesi

ALTIN ÇİLEK


BUGÜN ARKADAŞIM Hale'yle sözleşip Panora alış veriş merkezine gittik,

öncelikle karnımızı doyurduk daha sonra gezmeye başladık DNR uğradık kitapları karıştırdık,mudo ya girdik,henüz herşey pahalı ayakkabılar 240_350 arasında tabii daha pahalılarıda var:)ucuzluğu beklememiz gerekiyor anlaşılan,benim siyah biraz topuklu ayakkabıya ihtiyacım var, şimdilik bakıyorum.Geze geze yorulduk hava da güzeldi girişdeki kafeye oturduk birer kahve ve chees kek mozaik pasta aldık sohbet eşliğinde yedik.

Eksi bir katundaki kuruyemişciye girdik,epeydir aklımdaydı Altın çilek alacaktım sordum varmı diye efendim yeni gelmiş kiloğramı 75 lira,eh çok pahalı değilmi, faydalarından biri bağırsakları çalıştırıyor biraz olsun almalıyım,250gr na 20 lira veriyorum,zayıflamaya da yardımcı deniyor bilemiyorum zaman içinde göreceğiz:)

GOOGLE baş vurup bilgi edinebilirsiniz...

Oğlumu gece yolcu ettik sağsalım varmış.

Eskişehir üniverstesinde ders vermeye hazırlanıyor hakkında hayırlısı olsun.

Eski mekanım Ceyhan özlüyorum bayramda arkadaşlar ziyarete gelince daha iyi anladım,
yakın bir zamanda gitmeyi düşünüyorum bakalım kısmetse,henüz oralarda denize giriliyor,hem arkadaşları görüp hasret gidereceğim hem de deniz mevsimini kapatacağım:)

Yarın milli kütüphaneye görüşmeye gidiyorum saat 14 de sözleştim bakalım sesimin rengini de öğreneceğim,ben istiyorum ama sesim uygunmu göreceğiz...
Bu arada ben yazı döktürürken Fenerbahçe Kasımpaşa sporla oynuyordu
6_2 galip,deymeyin keyfimize...
Bu gecelikde bu kadar diyelim....


25 Eylül 2010 Cumartesi

İNCEK

Biz hafta sonu bu İncek'e dadandık,bir mobilyacıyı arıyoruz aslında gazeteden okuduk gittik etrafında dolanmışız ama bulamadan gönmüştük,bu hafta ısrarla gene gittik ve bulduk meğer migros çarşının arka tarafından giriliyor zemin katda, güzel mobilyalar tek parça veya takım alabiliyorsunuz, Amerikan tarzı bunlar dedim deri güzel gösterişli şeyler duvar aynaları ve resimler de var fiatlarına baktık fena değil dedik,bayan yanımıza yaklaştı fiatlar nasıl dedik evet üzerindeki fiatlar dolar dedi bu sefer olmadı işte bu nasıl ucuz mobilya oluyor o zaman gazetelere ilan ve reklam veriyorsun %70 diye insanlarla alay eder gibi indirimli fiatı bile bizler için fazla, Ankara memur kenti alay ediyor kardeşim bunlar,evet Ankara da elçilikler var yabancılar çoğunlukta diyebiliriz ama para kolay kazanılmıyor bi de utanmadan Bahçe satışı diyorlar neyse asabım bozuldu sizlerle paylaşayım dedim:)
Daha sonra yanıbaşındaki Değirmen lokantasına girdik,bahçe içinde fena bir yer değil,yemeklerimizi söyledik umduğumuzdan da iyi çıktı,üzerine çaylarımızı içtik ve geldiğimiz yoldan geri döndük evimizde çayımıza devam ettik.
Eşrefpaşalılar filmine gittik eşim beğendi ama ben o kadar beğenmedim,Eşrefpaşaya imam tayin ediliyor insanlarla güzel diyalog kuruyor,camiye davet ediyor herkese kapı açık ve halk elbirliğiyle camiyi temizliyor eksiklikler tamamlanıyor,hoca vaaz şeklinde değilde sohbet şeklinde konuşuyor, cami imamı gözümüzde daha güzelleştirilmeye sevdirilmeye çalışımış ben hep derim yabancılar flimlerinde papazını işler bizler hocalarımızı neden işlemiyoruz diye burada verilende o biraz sanırım.
bugünlük bu kadar kalın sağlıcakla....

24 Eylül 2010 Cuma

ALİM GELDİ

Akşam geç saat de telefon Ali:
Eskişehirdeyim 1,5 saat sonra oradayım
şaşırdık, gündüz konuşmuştuk hiçbirşey dememişti meğer süpriz yapmayı düşünüyormuş,çok sevindik tabii kalktık giyindik tren istasyonuna gittik karşıladık geldik,geç de olsa yemek yedi,
anne yemeği onlar için özlem tabii:)
Sabah kalkıp babayla benle kahvaltı yaptı, biraz oturdu tekrar yatdı gece oturmuş çünkü...
Bugün ne yapacağım henüz proğram yapmadım,sanırım önce yemekle başlarım bakalım belki oğluşumla çarşıya gideriz alış veriş yaparız.

Gazete de okudum EŞREF PAŞALILAR filmi yeniden vizyon da, daha önce izleyenlerden duymuştum çok güzel komedi filmiymiş ama gidememiştik en kısa zaman da gitmeyi düşünüyorum.

Dün akşam anahtar krizi yaşadık,dışarı çıkacağız her zamanki gibi ben hazır kapıda eşimi bekliyorum.hadi dedim. ne acelen var dedi çantasını aldı ben kapının dışında bekliyorum arkasından kapıyı kapatdı ne oldu anahtar nerede? bir de bana çıkıştı ne acelen var bak anahtarı bile alamadım dedi, gene ben suçlu (ve suphanallah),
(ne acelen var) iki kere sık kullanılmış:)
görevliye seslendik çilingircinin telefonunu getirdi aradık 15 dakikaya gelirim dedi,neyse geldi kapı kilitli değil ve arkasında anahtar takılı değil velhasıl kolay açıldı,20 tl sıkışmış:)
Fatmagül'ün Suçu Ne izledim gene söylene söylene,
ben de durumlar bundan ibaret gün içinde başka gelişmeler olursa ben buradayım iyi seyirler:)

22 Eylül 2010 Çarşamba

MİSAFİR GELİYOR

Bugün birkaç kız biz de toplanacağız,
işlerimi ayarladım buraya uğramadan da edemedim,
efendim günün, menüsü altın kızlar eşliğinde:)
su böreği
ev baklavası
içli köfte (bunlar bayramdan kalma buzluktan transfer)
kedi dilli kremalı pasta,
patlıcan salatası,
rus salatası
birde Liva dan Ankara simidi alacağım
üzerine dondurma
daha sonra Türk kahvesi
buyrun beklerim:)

Ramazan da bir arkadaşımın eşini kaybetmiştik ani kalp krizi,bayramda da arıyamadım dün telefon açıp gitdim,perişan duruma alışmaya çalışıyor kilo vermiş omuzları düşmüş ben ne yapacağım Filizcim diyor,lütfen eşlerinizin kıymetini bilin birlikte daha çok vakit geçirin,
hiç bir şeyi ertelemeyin diyor.
Evet ben de düşünüyorum eşlerimize az vakit ayırıyoruz sanırım sevgilerine güveniyoruz,
aslında hiçbir şeyi ertelememek lazım,en güzel giysilerimizi giymeli, dünyayı dolaşmalı,en güzel lokantalarda yemek yemeli sağlığımız el verdiği ölçüde,el ele daha çok dolaşmalı,daha çok göz göze bakmalıyız:)dertlerimizi sevinçlerimizi birlikte paylaşmalıyız...
Evlatlarımızın mürvetini görmeli torunlarımızı birlikte kuçaklamalıyız inşaallah,
bu sözlerim kuzularımın kulaklarına gider inşaallah.

Ehh! misafir geliyor ben kaçıyorum kalın sağlıcakla...

19 Eylül 2010 Pazar

HAFTAYA GÜZEL BAŞLAYALIM

Güzel başlayalım inşaallah:)

Cumartesi sabahı taze simitlerimizi alıp ablama Batıkente gittik,birlikte kahvaltı yaptık ve saat 11 civarında kayınvalidemi yolcu ettik,içimiz biraz burkulmadı değil,biraz daha oturduk ve kalktık Cepa alış veriş merkezine geldik,sinema katına çıkıp biletlerimizi aldık,

Seni Uzaktan Sevmek:

güzel flimdi keyifle izledik,

çıkış da çarşıyı biraz dolaştık,ben telefonuma eski adıyla kontör aldım,Pizza hat da pizzalarımızı yedik,biraz DNR rı dolaştık yeni çıkan kitapları inceledim Orhan Pamuk yeni eseri çıkmış arkasını okudum kendi hayatından alıntılar,ben bu aralar biyografi tarzı değilde içine yumulup nasıl bittiğini anlamadan biten romanlar istiyorum,bu tarz kitap okuyanlarınız varsa bana önerirseniz sevinirim, İskender Pala'nın son çıkan yeni kitabını aradım henüz gelmemiş.



Bu arada Fenerbahçe Beşiktaş derbi maçı oynanıyor Fener bir sıfır galip şimdi devre arasındalar..

Bugün de evden nereye gideceğimizi bilmeden çıktık Ankara yı bilenler bilir İncek taraflarına yollandık,çok güzel villalar yapılmış yeni yerleşim yeri, eşim ilerde buralar daha kıymetlenir diyor:)eh! bizde birer tane çoçuklara bir de bize alalım dedim gülüştük.
Dönüşde Ahlatlıbel de belediye tesislerine girdik hava çok güzeldi, Ankara sakinleri çoluk çoçuk gelmişler piknik yapıyorlardı bizde çimenlerin üzerinde yürüdük üzerimizde biriken stresi biraz olsun atmaya çalıştık,Devran restorana girdik yemeklerimizi ısmarladık,yemeklerimizi beklerken çoçuklarımızla telefon görüşmesi yaptık,küçük oğlum Mehmet bu yıl Boğaziçinden mezun olmuştu,Galatasaray ünv mastır için müracaat etmişti sınavlarını kazanmış yüksek puanla kabul edilmiş çok sevindik,bir yıl Fransızca hazırlık okuyacak iki yılda mastır, buna göre üç yıl daha öğrenci:)
Dönüşde Oran'daki Panora alış veriş merkezine girdik dolandık Mado'da künefeli dondurma yedik pek de güzeldi:)
Bu günlük bu kadar yeter deyip evimize döndük.
Maç devam ediyor,bir sıfır,
Haydi kalın sağlıcakla....

16 Eylül 2010 Perşembe

KAYSERİ DÖNÜŞÜ

Fatmacığım bizi bayram ziyaretine gelmişti,biz de o günü ölümsüzleştirdik :))


Evimize geldik çok şükür,


biraz kızım kullandı biraz ben,hava da müsaitdi ziyaretler yaptık,babaanne mutlu biz mutlu :)


biraz önce de babaannemizi yolcu ettik,yarın sabah Samsun'a gidiyor,yine gelsin sağlıkla kalsın inşaallah.


Ramazan bitti,bayram bitti,gelenler gidiyor,artık kendime gelmeliyim,arkadaşlarımla birlikte olmalı ve bol yemeli gezmeliyim:)


Kurslar da yakında başlar, bu sene iki kursa gideceğim biri geçen yılın devamı dantel angalez kursu diğeri ev objeleri yapabileceğim kurs sanırım zevk alacağım şeyler yaparım,bu araya sıkıştırabilirsem körler için kitap okumayı düşünüyorum,milli kütüphaneyle telefon görüşmesi yaptım sesimi test edecekler uygun görürlerse başlıyacağım,eğer kabul görürsem bu hayatımda yaptığım en iyi işlerden biri olacak inşaallah..

12 Eylül 2010 Pazar

HAYAT DEVAM EDİYOR


Bayramımız bitti gelenlerimiz döndü çok şükür güzel günler yaşadık,

Basketbol takımımız finale koşuyor Allah yardımcıları olsun,

ikinci olmak da gurur verici teşekkürler 12 DEV ADAM:)


Bayram kahvaltısı bizde yaptık, bizim aile,görümcemler ve kayınvalidem,

gelen misafirlerimiz çok oldu ama biz bir yere çıkamadık,büyüğümüz annemiz bizde olduğu için el öpmeye gelenimiz çokçaydı,ben bayramları seviyorum,akraba ilişkileri perçinliyor ve uzun zamandır göremediğimiz dostlarımızı ve akrabalarımızı. görüyoruz.

İlk günün akşamı büyük oğlum Aliciğim döndü,işi devam ediyordu.

İstanbul'da olanlar imkan bulurlarsa gitsinler,

İstanbul 1910_ 2010

Kent, Yapılı Çevre ve Mimarlık Kültürü Sergisi

15.9.2010 _ 20.11.2010

Bu sergide benim oğlumun emeği oldukça fazla:)


Yarın kayınvalidemle ve kızımla birlikte Kayseri'ye gidiyoruz Mualla anne ziyaret etmek istedi ben de tabii neden olmasın dedim birkaç gün kalıp döneceğiz.

Oradaki ayrıntıları gelince anlatırım kalın sağlıcakla..


8 Eylül 2010 Çarşamba

BAYRAM

Bu gün bayram
sağlıklı mutlu huzurlu bayramlara inşaallah...

Lale'ciğim eski bayramlara değinmiş yazısında, ben de yazıyı okuyunca eski çoçukluğumdaki bayramlar gözümün önünden sinema şeridi gibi geçti.
Neler yoktu ki anne tarafımdan ilk torundum dede anneanne dayılar teyzem beni el üstünde tutarlar ve bana birşeyler almak için adete yarışırlardı, ben de bu arada şımarık çoçuk değildim gayet uslu edepli kızdım,babaannemim arkadaşları bize gelirlerdi beni yanlarına çağırırlar mendil içinde harçlık verirlerdi,bende utana sıkıla alırdım,hatırlıyorum bir bayram öncesi kırmızı rugan ayakabı alınmıştı ve gece yatağımda ayakkabımla uyumuştum:)
İstanbul da geçmiş ti çoçukluğum,bayramlar da genelde Kayseri'ye giderdik ama bir seferinde İstanbul da kalmışız,amcamlara gittik bayramlaşmaya rahmetli diyorum amcamın kızlarını elim bir trafik kazasında kaybettik 4 kızkardeş birlikte öldüler,neyse bu bayram yazısı hoş şeylerden bahsetmeli.) Amcam kızları ve beni alıp luna parka götürmüştü hiç unutmam çok eğlenmiştim,
demir paraydı bayram harçlıklarımız,bakır 10 kuruş 5 kuruş,madeni 250kuruş,gerçi şimdiki
paralar biraz benzetilmeye çalışıldı:)
Bugün bu bayramları yaşamalı ve gelecek nesillere aktarmalı ki onlarda devam ettirebilsin,ama ne yazık ki bayram denince tatil ve dinlenme akla geldiğinden yeni nesil tatil yörelerine koşuyor.

Evet herkesin bayramını kutluyorum,yolda olan yolculara selametler diliyorum,
benim çoçuklarım da yoldalar güle güle gelip güle güle dönsünler inşaallah.

6 Eylül 2010 Pazartesi

Ramazan Bitiyor

Ramazanı şerifin sonuna geliyoruz kadir gecesini değerlendirebilenlerden olmuşuzdur inşaallah...

Bayram hazırlıkları sürüyordur şimdi çoğu evlerimizde,
çoçukluğumdaki bayramları hatırlıyorum da ne güzel günlerdi, bayram çoşkusu pek kalmadı artık, şimdiki nesil iki gün tatili fırsat bilip kaçıyor bütçelerinin el verdiği ölçüde, kimi yurt dışına çıkıyor kimi güneye denize koşuyor, bayram çoşkusu yaşanmıyor ve gelecek nesillere öğretilemiyor.

Ben evlendim evleneli annelerimizi ziyarete gider ve çok mutlu döneriz, çocuklarımızda nerede hangi şehirde olurlarsa olsunlar bize katılırlar,umarım çocuklarına da bunu bayram çoşkusunu aşılayabilirler:)

Bu bayram Ankara'dayız, Mualla annemiz Samsun'dan geldi birlikte bayram yapacağız, çocuklarımda İstanbul'dan geliyorlar.
Hazırlık yapmam lazım, börek ve baklava siparişimi verdim bayram sabahı gelecek inşaallah, alış veriş yapılacak yemekler yapılacak iş çok ama bunlar güzel uğraşlar daima böyle mutlu uğraşlarla uğraşalım inşaallah.

Geçenler de bir arkadaşımızı ani kalp kriziyle kaybettik duyunca inanamadık şoke olduk, emekliliğine birkaç ay kalmıştı ev satın alacaklardı hayat bize ne süprizler hazırlıyor bilinmez o yüzden hiçbirşeyi ertelememek lazım.

Bugünlük de bu kadar diyelim:)

3 Eylül 2010 Cuma

SELAM

TEKRAR MERHABA

Evet birkaç blog denemelerim oldu,
uzun zaman ara verdim, ilham geldi sanırım tekrar başlamaya başladım:)

Ankara'da yaşamaya devam ediyorum ,küçük oğlum bu yaz Boğaziçi üniverstesini bitirdi şükürler olsun, şimdilik yanımızda yüksek lisans sınavına girecek umarım başarılı olur ve Galatasaray üniverstesinde mastır yapar.

Oruç tutmaya bu sene zorlandık,sanırım sıcakların fazla oluşu da etkili oldu,
eh sonuna da yaklaşıyoruz,ramazan boyunca hafta sonlarını ailelerimizin yanında geçirmeye çalıştık, Kayseri'ye ve Samsun'a gittik, Kayseri dönüşü
yiğenim Emre'yi getirdim, birlikte dolanıyoruz, dün 3 boyutlu filme gittik,
köpekler ve kediler filmi fena değildi çocuk filmi ama Emreciğim izlerken
güldü ve eğlendi ben de memnun oldum :)
Bu gece de iftarımızı dsi lokalinde yaptıktan sonra Cepa'nın yanında açılan lunaparka gittik Emre'ye cesaret vermek amacıyla tehlikeli raylı sisteme bindim
ama bindiğime pişmanlık da duymadım değil, fakat oğlan korkmasın diye güldüm güldüm bir ara durdurun ben inmek istiyorum diye bağırasım da gelmedi değil:)

Bu aralar pek kitap okuyamıyorum,şu an elimdeki
Ruh ve Yürek
yazarı:
Maeve Binchy